Eğitim Sitesi

Yılan Şiiri

Yılan Şiiri | Ali YÜCE

Yılan

İp gibi sürünür yerde
Kimi elli altmış santim
Kimi beş kimi on metre
Kafası var kuyruğu var
Bilmem ayakları nerede

Dünyamız üzerinde
İki bin çeşit yılan var
Çok zehirli az zehirli
Ve zehirsiz yılanlar

Dişleri arkaya kıvrık
Dili ince iki çatal
Avını yakalayınca
Önce sokar bayıltır
Sonra diri diri yutar

Derisinden çantalar
Ayakkabılar yapılır
Hindistan'da yılana
Tanrı diye tapılır

Ali YÜCE

add

tag çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Yılan Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Yılan Şiiri Hakkındaki Yorumlar

Elanur Bela Çok güzel şiir yılanları da pek çok severim zaten. Ama şiir çok ama çok güzel olmuş. 2021-05-07

Mia Dersimden 100 aldım çok iyi saolun 2020-05-23

tepeli bence çok havalı 2016-04-21

xxxx "Kimi elli altmış santim" yeri pek uymamuş bence. 2016-01-01

elif bence iyi ama bazı kıtalar hiç mi hiç uymamış. Daha güzel olabilirmiş. Bide o son kıtanın son iki satırını hiç beğenmedim.One yaa.Yok Hindistanda tanrı diye tapılırmış.Yok ben malım töbe yaa 2015-10-31

zeynep sena kaya çok güzel bir şiir 2015-01-05

hanife ak çok güzel şiir 2014-06-18

A.Güzel Şiirin hiç bir uyumu yok .Bir çocuğun bunu yazdığını sandım .Kelimelerin hiç bir uyumu yok bu şair bir yere gidemez... 2014-03-22

NUR Bana göre bu şiir güzel. 2013-05-30

irem ve kaan şiiriniz çok güzelmiş.enson kıta uymamış. teşekkür ederiz. 2012-01-26

ali yüce çok güzel bir şiir olmuş tebrikler 2011-10-08

Yazılan son 11 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 11 yorum yazılmış.

Benzer Hayvanlarla İlgili Şiirler

Su Aygırlarımız Bizlere Çok Darılmışlar

İşte size önerim, şahsım bunda çok ciddi,
Eğitim herkes için, yaşın olmasın yedi...
...
Nehirlerimiz vardır, su aygırlarımız da,
Ceviz ihracatıyla, olmasın kimse darda...
...
Çünkü kâr hiç olmuyor, yere atılan zarda,
Yaşın çok ilerlemiş, kalmamalısın darda...
...
Şahsın hiç alınmasın, mideler kazınmasın,
Turp kolay sıkılmıyor, ver doysun su aygırın...
...
Demli çayın yanında, lahana tok tutacak,
Su aygırı besleyin, sizi korkutmayacak...

Mehmet Tevfik Temiztürk

Mehmet Tevfik Temiztürk

Dünya Sivrisinekler Günü

Yok, oldu sanıyorduk bilinmez boyutlarda,
Çok başka yerlerde aklın almadıklarında...

Dedim, görülmez kullar sinekliği almışlar,
İleriki zamanda getirip sunacaklar...

Sinekler uçuşsa da alay eder şekilde,
Sineklik yok olmuştu evin içerisinde...

Dedim, hayırlı olsun Sivrisinekler Günü,
Onlar da can taşıyor kutlasınlar bu günü...

Derken, balkona çıktım baktım sineklik durur,
Rabbe binlerce şükür sineklik bulunmuştur...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Her Canlıya Merhametli Olunuz!

Rab huzurumuz için merhametli olunuz, der,
Kullarına vicdanı, merhameti emreder...

İyiliğe vesile gerekli bir davranış,
Rab'bim dinlenilirse niçin yapılsın yanlış?

Mehmet Tevfik Temiztürk

Mehmet Tevfik Temiztürk

Bin Başlı Boğa

MAĞARADAN ÇIKTI GAMBA


İlkeldi yerler gökler
Canlı cansız dağ taş
Uçan kuş uçmayan kuş
Hava su bitki toprak
İlkeldi aylar yıllar
Sevmek ölmek yaşamak
İlkeldi göz yaşları
İlkeldi gülmek ağlamak

Milattan baruttan önce
Biledi baltasını Gamba
Sürterek ön dişlerini
Çıktı mağradan dışarı
Baltasının ağzı yalap yalap
Daldı Silpius ormanına
Keserek ışığı gölgeyi
Korkuyu korkutarak


BİR BOĞAYA RASTLADI


Önde korku arkada Gamba
Tırmandılar Silpius dağına
Yüzü sararmıştı korkunun
Tutulmuştu dizleri
Önce büzüldü küçüldü korkucuk
Sonra silkini verdi birden
Bir boğa oldu kocaman
Bir boğa ki bin başlı
Gözleri çıngıl çakmak
Soluğu göğü yakıyordu

Puf dedi korku-boğa
Ağzından fışkırdı öfkesi
Çıktı göğe indi yere
Dağları ufalttı gölgesi
Çoğaldı boynuzları bin bin
Gitti öte öte korku-boğa
Geldi beri beri bin bin
Bin bin yürüdü ayakları
Gözleri baktı bin bin
Soluğu ölüm kokuyordu


PİŞİRİP YEDİ BOĞAYI


Uuu dedi uludu Gamba
Irgalandı Silpius dağı
Çoğaldı elleri ayakları
Yüreği çoğaldı bin bin
Çıktı göğe indi yere
Savrudu baltasını bin bin
Bin başlı boğa üzerine
Devrildi yere boğacık
Ormanı sularken kanı
Ağlıyordu gözleri bin bin

Sürterek odunu oduna
Yaktı ilk ateşi Gamba
Pişirip yedi korku-boğayı
Yalap yalap dilleri
Gözleri çıngıl çakmak
Yaladı ellerinin kanını
Sildi kıllı gövdesine
Sonra mağarasına girdi
Gömüldü karanlığın içine
Taş yastığa koydu başını
Uzandı taş yatağına


BOĞA DİRİLDİ DÜŞÜNDÜ


Gözlerini yumar yummaz
Daralmaya başladı mağara
Gamba şişmeye başladı
Dirildi karnında korku-boğa
Oflayıp puflayarak bin bin
Ateşin üstünden atlayarak
Deşiniyordu Gamba'nın karnında
Binlerce boynuzlarıyla

Daraldıkça daraldı mağara
Sıkıştıkça sıkıştı Gambacık
Yamyassı oldu gövdesi
İki duvar arasında
Tepiniyordu karnında boğa
Binlerce ayaklarıyla
Çıkarak göğe inerek yere
Pişirip yiyordu Gamba'yı
Binlerce dişleriyle



BAŞLADI YENİ BİR GÜNE


Yiyip bitirince Gamba'yı
Uyudu bin başlı boğa
Küçülmeye başladı korku
Büyümeye başladı mağara
Doğdu Küncülü Boğaz'dan güneş
Bitti bin yıllık gece
Çıktı Gamba'nın karnından
Bin başlı boğa
Gitti geldiği yere

Uuu dedi uyandı Gamba
Fışkırttı sevincini göklere
Biledi baltasını bin bin
Sürterek ön dişlerine
Gözleri çıngıl çakmak
Baltasının ağızı yalap yalap
Düştü korkunun peşine
Korkarak korkutarak
Başladı yeni bir güne

Ali YÜCE

Ali YÜCE

Hayvanlarla İlgili Şiirler, Yılan Şiiri